İliç katliamında yaşamını yitiren Uğur Yıldız’ın ailesine davadan çekilmeleri için 18 milyon liralık ‘kan parası’ teklifi edildiği öğrenildi. Yıldız’ın kuzeni Ergül Gülücü, “Biz adalet istiyoruz, kan parası değil” dedi. Ayrıca, İliç Araştırma Komisyonu raporuna tepki gösteren Gülücü, “Komisyondan çıkan rapor, gerçek suçluları korumak için hazırlanmış bir kılıf” diye ifade etti.

Karar’dan Merve Şişman’ın haberine göre, İliç katliamında yaşamını yitiren Uğur Yıldız’ın kuzeni Ergül Gülücü hukuk mücadelesini anlattı. Aileye davadan çekilmeleri için sunulan 18 milyon liralık ‘kan parası’ teklifiyle ilgili konuşan Gülücü, “Biz adalet istiyoruz, kan parası değil. Parayı alsaydık Uğur’un kemikleri sızlardı. Bu rapor bir kılıf” dedi.

Bilirkişi raporuna göre asli kusurlu

Facianın ardından sadece çevre izinleri iptal edilen madende faaliyetler sürerken, hazırlanan bilirkişi raporunda; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın madeni denetlemediği, riskler bilindiği hâlde önlem alınmadığı, çevresel tehlikelere rağmen kapasite artırımına iki kez izin verildiği belirtilerek, Bakan Kurum 'asli kusurlu' sayıldı.

‘Komisyondan Kurum’a koruma kalkanı’

TBMM İliç Araştırma Komisyonu’nun raporunda, dönemin bakanının herhangi bir sorumluluğunun olmadığı ifadesine muhalefet şerh koydu. CHP, DEM, İYİ Parti ve Yeni Yol vekilleri, “Madende ikinci kapasite artış olurunu imzalayan Bakan Kurum, bilirkişi raporunda asli kusurlu olmasına rağmen siyasi koruma altına alınarak komisyonda kasıtlı olarak dinlenmedi” diyerek rapora şerh düştü.

İliç raporu bir ‘örtbas’

Katliamda, cansız bedenine 53 gün sonra ulaşılan Uğur Yıldız’ın kuzeni Ergül Gülücü, TBMM’de kurulan İliç Araştırma Komisyonu raporuna da ‘örtbas raporu’ diyerek tepki gösterdi. Gülücü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un sorumluluğunu görmezden gelen rapora ilişkin “Komisyondan çıkan rapor, gerçek suçluları korumak için hazırlanmış bir kılıf. Nasıl olur da Bakan Murat Kurum iki kez kapasite artırımına onay verirken sorumluluk üstlenmez, yargılanmaz? Bu facianın sorumlusu bakanlık görevini sürdürüyor. Ama gün gelecek, o da hukukun karşısında hesap verecek. Biz bu davanın peşini bırakmayacağız” diye konuştu.

Gülücü, kendilerine teklif edilen ‘kan parası’na da değinerek, “Bize 18 milyon TL teklif ettiler. Ama biz Uğur’un canını parayla ölçmeyiz. Bu parayı alsaydık, Uğur’un kemikleri mezarda sızlardı. Biz adalet istiyoruz, kan parası değil” dedi.

Bir sonraki duruşması 30 Haziran’da Erzincan Adliyesi’nde görülecek olan dava sürecinde, şirketin güçlü bir avukat kadrosuyla mahkemeye geldiğini de belirten Gülücü “Davadan çekilmediğimiz için mahkemeye avukat ordusuyla geliyorlar ama yılmayacağız” dedi.