Muhalefete yönelik baskı, operasyon ve tutuklamalara karşı CHP'nin başlatmış olduğu ve her çarşamba gübü düzenlediği Millet İradesine Sahip Çıkıyor mitinginin bu haftaki adresi Gaziosmanpaşa. 

Miting, Cumhuriyet Meydanı'nda binlerce yurttaşın katılımıyla gerçekleşti.

"Deprem zamanı depremzedelere çadır mı sattım, ben ne yaptım?"

Sahnede ilk sözü 19 Mart eylemlerine katıldığı gerekçesiyle 68 gün boyunca tutuklu kalan Marmara Üniversitesi öğrencisi Yiğitcan Çepniler aldı.

Çepniler sahnede şu ifadeleri kaydetti:

"Demokratik hakkımı kullanarak Saraçhane eylemlerine katıldım. Tek amacım İstanbul'a sahip çıkmaktı. Eve dönerken ters kelepçeyle gözaltına alınarak Vatan Emniyet'e götürüldüm. 5 gün boyunca aç bırakılarak işkenceye maruz kaldım. Oradan Metris Cezaevine götürdüler. Tatil olduğu gerekçesiyle hem bana hem 201 gence kantini kapattılar, su bile vermediler. Ailelerimizin getirdiği kıyafetleri içeriye almadılar. Oradan da Silivri'ye götürdüler. Arkadaşlarımı tek kişilik hücrelere koyarak işkenceye devam ettiler. Soruyorum, beni niye tutsak ettiniz? Adam mı öldürdüm, uyuşturucu mu sattım, deprem zamanı depremzedelere çadır mı sattım, ben ne yaptım? 68 gün boyunca beni mahkum ettiler ama ben korkmadım, korkmayacağım"

"Herkes yaptıklarının hesabını verecek"

Tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mektubunu okumak üzere CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik sahneye çıktı.

Ekrem İmamoğlu'nun mesajı şu şekilde:

"Milletin iradesi taaruz altındadır, adalet can çekişmektedir. Bu en ağır şartlar altında bile hiçbirimizde korku, yılgınlık yok. Çünkü, bugün yaşadıklarımızın vaadesi dolmuş iktidarın son çırpınışları olduğunu biliyoruz. Onların millete veremeyecekleri hesapları var, onun için korkuyorlar ama biz korkmuyoruz, yılmıyoruz. Çünkü, haklıyız ve güçlüyüz.

Biz yargılanmıyoruz, biz bir daha asla seçim kazanamayacak bir avuç insan önümüzdeki seçimi kazansın diye rehin tutuluyoruz. Tutuksuz yargılamaya bile cesaretleri yok, çünkü işimizi yapmamızdan korkuyorlar. Çarşıda, pazarda vatandaşla iç içe olmamızdan korkuyorlar. Korksunlar, milletin aksi istikametinde yürüyenler elbette ki korkacaklar. Sandık gelecek, herkes yaptıklarının hesabını verecek."

"Darbeyi asker üniformasıyla değil, savcı cübbesiyle yapmaktadırlar."

Ardından sahneye CHP Genel Başkanı Özgür Özel çıktı.

Özel, şu cümleleri kaydetti:

"Ekrem Başkan'ın ve onurlu mücadele verenlerin yanındayız! Bileklerini 'yargı sopasıyla' kırmaya çalışanlara karşı, onlara inanan, güvenen, kefalet koyan milyonlar var! Bu kararlılık asla sönmeyecek.

İşte şimdi özellikle Gaziosmanpaşa'daki durumu bir açık anlatmak lazım. Bütün Türkiye'nin bilmesi lazım. Biz yeniden oyları sayarken, 1 Nisan sabahı önceki belediye başkanı, Aziz İhsan Aktaş denilen kişinin bir başvurusunu... 1 Nisan sabahı bir evrak yollamış.

Belediye Meclisi'nde AK Parti-MHP çoğunluğu var. Evrak sisteme girmiş, Hakan mazbatayı alınca önünde görmüş. 'Bu ne?' demiş. Belediye Meclisi'nde Haziran ayında bu başvuru eski belediye başkanının belediye meclisine yolladığı AK Parti ve MHP'li bütün belediye meclis üyelerinin de oy verdiği kararlar bu Aziz İhsan Aktaş'ın hepinizin bildiği benzin istasyonundaki yer ile ilgili karar çıkmış. Hakan'ın belediye başkanlığı döneminde başvuru yok, yapılan işlem yok. Meclis'e gitmiş, AK Parti-MHP'nin oylarıyla Meclis'ten geçmiş.

Aziz İhsan Aktaş'a 'İftira at seni serbest bırakalım' diyorlar. Kumpasçılar iftiracının ortağıyla Hakan Bahçetepe'nin bir yılda üç kez aynı bazdan bir araya gelmesini rüşvet ilan ettiler.

Yarın Bakanlık Hakan Bahçetepe'yi görevden uzaklaştıracak, bunlar gelecekler Belediye Meclisi'nde 18 AK Partili, 3 MHP'li 21 kişi Belediye Başkanvekili seçecekler. Eğer belediyeye çökülürse, artık AK Parti'nin darbeye niyetlendiğini, bir daha seçim yapmamaya hazırlandığını gösterir.

Açık açık söylüyoruz, Erdoğan Ekrem Başkan'ı yenemeyeceği için, Hakan Başkan'dan Gaziosmanpaşa'yı bir daha alamayacağını bildiği için Ekrem Başkana'da, Gaziosmanpaşa'ya darbe planlamıştır. Görevlendirdiği kişiler darbeyi asker üniformasıyla değil, savcı cübbesiyle yapmaktadırlar.

Millete senin seçtiğini değil, benim kolundan tuttuğumu görüyor musun diye kafa tutmaktadır. Polis emir kulu, o görüntünün emrini kim verdirdiyse onun bu milletin yakasından tutup kafasını yere vurasıya kadar bana huzur yok.

O videoyu çektirenlerin bu millete burnunu yere sürttüreceğim. Akın, sert kayaya çarptın oğlum. Sert kayaya çarptın! Aklınızı başınıza takının. O haysiyetsizliği bir daha görmeyeceğim. 

Tepemin tasını attırma, dağılamamak üzere toplanırız. Buradan Sayın Erdoğan'a da söylüyorum. AK Parti'de kafası çalışan kim varsa söylüyorum. Bundan sonra bu işin sonu kötü, alın bunu buradan. 

"TÜİK: Tayyip'i Üzmeyen İstatistik Kurumu"

Tayyip Erdoğan seçimden önce ‘Asgari ücrete enflasyon çift haneli oldukça yılda dört kere ayarlama’ demişti, geçen sene bir kez bile ayarlamadı. Verilen zam TÜİK rakamlarına göre… TÜİK ne demek, Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu. Bu rakamlara göre bile verilen zam eridi. Enflasyon canavarı asgari ücretlinin zammını yuttu, emeklinin zammını yuttu. Şimdi hep beraber bu asgari ücrete temmuz ayında bir zam alma, ara zam alma zamanıdır. Hep birlikte o gür ve güzel seslerinizle emekçi kardeşlerime bir dayanışma bekliyorum: ‘Ara zam hakkımız, söke söke alırız.’ Geçen sefer gerçek enflasyonu değil, beklenti enflasyonunu verdikleri için, TÜİK’e de envai çeşit numara çektirdikleri için emeklilerin de maaşları eridi. Onlar için de seyyanen zam bekliyoruz.”