Kamu çerçeve protokolü görüşmelerinde hükümet temsilcisi TÜHİS gerçekleşen dört görüşmeye rağmen henüz ücret zammı teklifini sunmadı. 27 Şubat’ta Türk-İş ve Hak-İş’in hazırladığı teklif taslağındaki ücret zammı maddelerine henüz cevap verilmezken Türk-İş Konfederasyonu Ankara’da genel merkez binası önünde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında konuşan Türk-İş Genel Başkan yardımcısı ve Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, “Biz teklifimizi sunduğumuz günden bugüne sadece takvim değişmedi, marketteki etiket değişti, kira değişti, mazot değişti… Kısacası alım gücü düştü, geçim derdi büyüdü. Üç ay önce sunduğumuz teklif bile bugün eridi, gitti. İşçi, bekledikçe kaybediyor. Bu sessizlik, emeğe yapılan haksızlıktır. Yaşanan enflasyonun sebebi biz değiliz. Krizin de nedeni biz değiliz, bedelini de biz ödemeyiz. Sayın Maliye Bakanı, ‘Kötü günler geride kaldı’ dedi. Peki iyi günler nerede? İyi günler geldiyse, neden biz hissetmedik” ifadelerini kullandı. Kamu işçileri sendika yöneticilerinden eylem kararı alınmasını beklediklerini ifade ederken henüz karşı teklif bile almayan ücret zammı teklifi resmi verilere göre enflasyon karşısında yüzde 5 eridi.

Ağar TÜHİS’in teklifsiz geçirdiği 3 aylık süreye tepkisini, Emeğin hiçe sayılmasına, görmezden gelinmesine, sessiz kalmayacağız” diyerek eleştirdi. Ardından yasal süreleri dolan toplu iş sözleşmesi (TİS) süreçlerini hatırlatarak, “En kısa zamanda hükümet tarafından müzakere edilebilir bir teklif sunulmazsa, müzakere ve arabulucu süreci sona eren her iş yerinde, yasal hakkımızı kullanarak üretimden gelen gücümüzü kullanacağız. 81 ilde kamu iş yerlerinde eylem planlarımızı tek tek hayata geçireceğiz. Hükümete çağrımız nettir. Artık oyalamayın, işçinin sabrı tükendi. Bu masa susarsa, meydanlar konuşur. Emeğin gücü susturulamaz” diye konuştu.

Açıklamanın ardından genel merkez önünde basının sorularını yanıtlayan Ağar 1995 ve 1989 yıllarındaki kamu işçisi grevlerine hatırlatmalar yaparken sendika yöneticilerinin geride bıraktığımız 1 aylık süreç boyunca yaptığı eylem vurgularını tekrarlamış oldu.

Kamu işçileri, sendikacıların tıkanan KÇP ve TİS görüşmelerinde henüz eyleme geçme kararlarının alınmamasına tepki gösteriyor. Birçok işçi sürecin kasten uzatıldığını ve bu yolla ücret zammı taleplerinin baskılanmaya çalışıldığını ifade ediyor. Ağar’ın konuşmasını değerlendiren Demiryol-İş üyesi bir işçi, “Biz eylem takvimi, yol haritası beklerken yine çıkıp aynı şeyleri söylüyorlar” derken Harb-İş üyesi bir işçi ise, “Artık bekleyecek ne kaldı bilmiyoruz. TİS’lerin çoğu yasal süreyi ya geçti ya geçecek eyleme çıkmazsak hükümet bizi muhattap almayacağını defalarca kez gösterdi” yorumunu yaptı. Öz Sağlık-İş üyesi bir başka işçi ise gelecek dönemde alınan teklifin tekrar üyelere dönülüp sorulacağı ve görüşmelerin böyle süreceğini anlatan Ağar’a “5 aydır zamsız çalışıyorum. Altı ay olacak başkan. Hemen alana çıkmazsak hem şimdi hem sözleşmelerden sonra geçinmemiz mümkün değil” ifadeleriyle seslendi.

Zaten geriydi, daha da geriledi: Taslak derhal yenilensin

Kamu işçilerinin kendi sendikalarının yaptığı anketlerdeki ücret zammı taleplerinin gerisinde kalarak ortaya çıkan ve Türk-İş ve Hak-İş Genel Başkan Yardımcılarının uzlaşısı ile hazırlanan KÇP teklif taslağı en düşük kamu işçisi günlük brüt ücretinin 1800 TL’ye çıkartılmasını ve ücretlere günlük 15 TL kıdem zammı ve ilk 6 ay için yüzde 50 oranında zam talep ediyordu. Ocak ayından beri TÜİK verileriyle gerçekleşen enflasyon ise yüzde 12,76 seviyesinde.

Taslak teklifinin sunulduğu 27 Şubat’tan ise yine TÜİK verileriyle mart ayında yüzde 2,46 nisan ayında yüzde 3 yükselen enflasyon teklif tarihinden itibaren taslaktaki taleplerden yüzde 5, 46 erime yarattı. Taslağın bile eridğini ve yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Ağar’a seslenen bir Yol-İş üyesi işçi “Madem taslak eridi neden karşı teklif bekliyoruz? Türk-İş ve Hak-İş olarak hemen teklifinizi yenileyin. Özgür Özel ziyaret ettiğinde sitem ettiniz Numan Kurtulmuş geldiğinde masada çözelim derken yanında durdunuz. İşçilerin dayanacak bir günü kalmadı eylemse eylem, grevse grev artık bizim kendi göbeğimizi kesme vaktimiz geldi” şeklinde konuştu.