Ajansverilere dayalı sektörlere, konulara göre ilçenin gelecek vizyonunu belirleyerek;  proje-iş geliştirme ve girişimcilik ekosistemi çalışmalarını yürütecek. Aynı zamanda  sektör ve topluluklar bazında stratejik planlar, politikalar geliştirerek bunları kamuoyuyla paylaşacak.

Nilüfer Belediyesi Planlama ve Kalkınma Ajansı kuruluşunun ardından çalışmalarına hızlı başladı. Nilüfer PlaKA’nın kapasitesini geliştirmek, katılımcılığı ve kapsayıcılığı sağlamak amacıyla multi-disipliner girişimcilerden ve teknik uzmanlardan, akademisyenlerden, belediye başkan yardımcılarından ve çalışanlarından, sivil toplum ve özel sektör temsilcilerinden oluşan bir Danışma Kurulu kuruldu. Nilüfer Planlama ve Kalkınma Ajansı Danışma Kurulu hazırlık toplantılarını geçtiğimiz Mart ayında gerçekleştirdi.  

Düzenli toplantılar yaparak çalışmaları izleyecek, yön verecek Danışma Kurulu’nun da desteği ile çalışmalarını sürdüren Nilüfer-PlaKA, yerel stratejik planlar ve belgeler hazırlamakta, bu planları destekleyecek proje-iş geliştirme ve projelerin finansmanına erişim faaliyetlerini yürütmektedir. Bu kapsamda, belediye personeline proje eğitimleri verildi ve proje ekipleri kurulumu başladı. Aynı zamanda stratejik planlar doğrultusunda, Veri Yönetim Bürosu, Kooperatifçilik Destekleme Merkezi, Yapay Zeka Bürosu, Sosyal Dayanışma Ekonomisi Merkezi gibi yeni birimler de kuruldu. Hedeflenen girişimcilik merkezleri için de fizibilte çalışmaları devam ediyor. Nilüfer-PLAKA, faaliyete geçtiği 3 ayda toplam 35 milyon TL bütçeli 4 adet proje başvurusu yaptı.

TÜRKİYE'DE İLK

Planlama ve Kalkınma Ajansı isminde resmi bir birimi, ülkemizde faaliyete geçiren ilk belediye olan Nilüfer Belediyesi, kurumsal proje yönetimi ve finansmana erişim kapasitesi ile yerelde sürdürülebilir kalkınma ve girişimcilik kapasitesini geliştirmeyi hedefliyor.

“NİLÜFER İÇİN KAYNAKLARI EN VERİMLİ VE ETKİLİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİREREK PLANLI BİR KALKINMA ÇALIŞMASI BAŞLATIYORUZ”

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, göreve geldiklerinden bu yana; yeşil ve akıllı şehirler, iklim değişikliği, afetler ve krizlere karşı dirençlilik, yerelde sürdürülebilir kalkınma, yenilikçilik/inovasyon/dijitalleşme çalışmalarına özel önem verdiklerini belirterek şunları söyledi:

“Çağdaş ve iyi belediyecilik, bugünün ve yarının gerçeklerini, ihtiyaçlarını, fırsatlarını, risklerini çok iyi analiz etmeyi ve bu analizler doğrultusunda planlama yaparak ilerlemeyi gerektiriyor. Çağdaşlık; bu çağın ekonomik, ekolojik, politik, sosyal ve kültürel koşullarına göre, bu çağın araçları (bilim, teknoloji, YZ, endüstri) ile iyileştiren çözümler geliştirmek ve uygulamaktır. Dolayısıyla, belediyelerin sunduğu çözümlerin; küresel bağlamı gözeten, yerelde uygulanabilir ve sürdürülebilir olması gerekiyor.

Mevcut siyasal koşullar, birçok belediyeyi, mevcut bütçeleri ile, yalnızca çalışan ücretlerini karşılayabilecek duruma getirdi. Hal böyleyken, belediyeler asli görevlerini yerine getiremez, hizmet üretemez, hele hele altyapı ve kentsel dönüşüm projeleri gibi uzun vadeli yatırımları planlayamaz hale geldi. Oysa bu olumsuzluklar, hangi görüşten olursa olsun tüm vatandaşları doğrudan etkilemekte, kamu kaynaklarının verimli kullanılmamasına neden olmaktadır.

Bugün, görüştüğümüz pek çok belediye başkanı arkadaşımız; kısıtlı kaynakları ve büyük riskleri ile, her biri çok önemli ve çok sayıda olan sorunların, klasik dediğimiz, süregelen belediyecilik anlayışı ile çözülemeyeceğini ve mevcut yöntemlerinin artık geçerli olmadığını görüyor. Asgari ücreti açlık sınırında olan bir ülkede; ekonomik kriz ve yüksek enflasyon, vatandaşın en önemli sorunu haline geldikçe vatandaş tarafından kent lokantaları, kreşler ve benzeri hizmetlere yönelik talep artıyor. Dolayısıyla artık yerel yönetimlerin, yerel kalkınma ve kalkınmanın finansmanı konusunda da kapasitelerini geliştirerek, çözümler bulmaları gerekiyor.

İçinde bulunduğumuz çağda, sorunlar oldukça fazla ve karmaşık. Sorunlara neden olan kök sorunlara baktığımızda; gerek belediye içerisinde farklı müdürlük ve birimleri, gerekse kamu kurumları, meslek odaları, üniversite, özel sektör, STK’lar gibi pek çok dış paydaşı ilgilendirdiğini görüyoruz. Dolayısıyla, sorunların, gerek çözümünü geliştirmek gerekse de çözümleri uygulamak ve süreçte birlikte öğrenip gelişmek için, tüm bu tarafları müşterekler olarak bir araya getirip ortak aklı çalıştırmak gerekiyor.

Planlama ve Kalkınma olmak üzere iki temel işleve sahip PlaKA, işte tam da burada devreye giriyor. Kalkınma programlarında, projelerin bir amacı da; müdahale edilecek sorunlar için tarafları bir araya getirmektir. Bu yüzden AB, BM gibi projelere hibe ve fon sağlayıcı pek çok kurum, proje başvurularını çok ortaklı olarak istemektedir. Ağ geliştirmeyi (networking) ve veri analizini içeren bir Planlama işlevi ile PlaKA; Paydaşlar ile Proje&İş geliştirme faaliyetlerini yürütmeye başladı. Ancak burada başka bir sorun karşımıza çıkıyor:  Sözkonusu projelerin finansmanına erişim.

PlaKA’nın ikinci temel işlevi olan Kalkınma kısmı da burada devreye giriyor. Katılımcı ve kapsayıcı bir yaklaşımla geliştirilen projelerin uygulanabilmesi için gerekli finansman kaynaklarına erişim için pek çok finansal enstrümanı ve aracı değerlendireceğiz. Özellikle uluslararası hibe ve fon çağrılarına paydaşlarımız ile yaptığımız başvurularımız hızla artıyor. Belediye içerisinde personelimize proje eğitimleri veriyoruz ve bir yandan da proje ekiplerini kuruyoruz. Uluslararası yatırım ve kalkınma bankaları ve ajansları, yeşil fonlar, kitlesel fonlama, blok-zincir gibi pek çok finansal enstrümana yönelik de çalışıyoruz.” 

Nilüfer PlaKA, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile ulusal ve bölgesel kalkınma planlarına bağlı olarak, dezavantajlı kesimler başta olmak üzere kenttaşların iklim direncini, çalışma ve yaşam koşullarını sürdürülebilir olarak iyileştirmeyi ve geliştirmeyi, sosyo-ekonomik/kültürel/ekolojik olarak desteklemeyi amaçlayan ve bu doğrultuda kent için uzun vadeli vizyonlar ortaya koyacaktır.

Nilüfer’e katkı koyacak fikirleri ve projeleri olan paydaşlar, web sitesindeki “Bir Fikrim/Projem Var!” bölümünden PlaKA ile iletişime geçebilir.