Yine bir Ayçiçek hasadının içindeyiz ve bazı bölgelerde hasat sonu göründü. Bizce çok önemli olan dünya gıda ve tohum tekellerinin hükümetler eliyle dayattığı; sertifikalı, hibrit/kısır tohum sorununu başka bir yazının konusu yapmak üzere ayçiçekle ilgili mevcut duruma bakalım. Yağlık ayçiçek ülkemizde yaklaşık 90 günlük bir üründür. Ekim ve hasat aralığı anlamında, kabaca toprağımızı 365 gün içinde 90 gün işgal, meşgul eder. Süre az görünebilir fakat endüstriyel bir ürün olduğundan kıymetlidir. Ayçiçek yağı olarak her mutfağa girer, hele işçi ve emekçi halkın beslenmesinde nerede ise vazgeçilmezdir. Küspesi de yem sanayiinin temel protein kaynağıdır. Yağlı tohumlar ve bitkisel yağ üretimi günümüz dünyasında önemli bir sektöre dönüşmüştür. Ayçiçek yağı da bu sektörün belirleyenidir. Yine üretimdeki artılarının biri de ekim ve hasat için harcanan 90 günün dışında kalan 275 günde aynı toprakta farklı bir tarımsal üretime de süre bırakmasıdır. Ülkemizde genellikle mübadil ürün, ikincil ürün olarak ekilir. Hububat ya da yumru köklü tarla bitkilerinin değişkeni olarak ekilir. Tahmini yıllık ayçiçek yağı tüketimimiz ülke içinde 800 bin ton, ayçiçek yağı ihracatı ise 300 bin tondur. Yıllık yağlık ayçiçek üretimimiz ise 1,4 milyon ton ve yıllık yağlık ayçiçek ihtiyacımız 2,4 milyon ton olduğu yazılır çizilir.

KARARLAR İTHALAT İÇİN ALINIYOR
Bu arada şu haberi de paylaşalım; Cumhurbaşkanı imzası ile 18 Temmuz 2025 günü resmi gazetede 12 Ocak 2026-31 Mayıs 2026 tarihleri arasında 1 milyon ton yağlık ayçiçeğinin sıfır gümrük vergisi ile ya da ona eşdeğer 400 bin ton ham ayçiçek yağının %20 gümrük vergisi ile ithatının yapılacağı kararı yayınlandı. Ülke halkını, hayvancıları ve biz üretici köylüleri ilgilendiren tam da burası. Söz konusu ayçiçek yağı üretiminde ihtiyaç duyulan yağlık ayçiçeğini biz bu ülkenin köylüleri mi ekip dikip temin edecek yoksa ithalatla satın alarak mı temin edilecek? Bu vatanın paydaşı olan biz milyonlarca üretici köylüyü mü yoksa Ukraynalı Rusyalı şirketleri mi destekleyecekler? Satın alınacak 1 milyon ton yağlık ayçekirdeği kaç para ediyor bugün? Hatırlayalım; pandemide marketler yeterli stok olmadığından ve fiyatlar aşırı yükseldiğinden ayçiçek yağını tek tek satmış hatta raflardaki yağları toplatılmıştı. Gıda ve tarım ürünleri ithalatı halkın sağlıklı ve yeterli beslenmesini, gıda teminini sürekli kılmayı engeller ve dışa bağımlılığı artırır.
TÜRKİYE İTHAL ETMEK ZORUNDA MI?
Bugün dünyada hiçbir yağlık ayçiçeği üreticisi ve ihracatçısı mecbur kalmadıkça yağlık ayçekirdeği satmak istemiyor. Genelde onu işleyip mümkünse ayçiçek yağı ve küspesinide yem hammaddesi olarak satmak ve hiç olmazsa ham yağ haline getirip satma derdindeler. Ayçiçek yağında net ithalatçı duruma düşmek kaçınılmaz mı? Hayır. Ülke iç tüketimi ve yağ ihracatı dahil mevcut üretim dışı ithalat 1 milyon ton ayçiçeği olmak zorunda ise bunun da çözümü zor değil. Merkezi hükümet bu iş ciddiye alır, karar ve politikaları ithalatta ve nakliyeden oluşacak diğer gelirleri paylaşım kavgası için değil yerine yerli ayçekirdeği üretimiyle temini istenecek şekilde kararlar ve politikalar uygularsa bu iş de çözülür. 1 milyon ton yağlık ayçekirdeği için 4-4,5 milyon dekar alanda üretim gereklidir. Bu çok büyük bir alan mıdır? Hiç de bile. Şanlıurfa Ceylanpınar TİGEM’in arazisi 1,6 milyon dekardır. Kabaca 3 tane Ceylanpınar TİGEM kadar bir alanda yıl içinde ikinci bir ürün olarak yağlık ayçiçeği ekimi yapılacak bir arazi Türkiye için çok önemli bir sorun değildir.
BİZCE ASIL SORUN VE ÇÖZÜM NEDİR?
Konya Şeker, 2025 hasadı %44 yağ verimli ayçekirdeğinin kilosunu peşin olarak 32 TL, 60 gün vadeli olarak ise 34 TL’den almaya başladı. Hasat devam ederken peşin 33.75 TL’ye 60 gün vadeli ise 36 TL’ye çıkarttı. Şu an fiyatlar ise düşüşte. 28 TL’ye kadar inmiş durumda. Diğer tüm tarım ürünlerinde olduğu üzere fiyatlar açıklanırken ürün taban fiyatı olarak değil ürün alım fiyatı adıyla açıklanması sorunların en başında geliyor. Tüm Üretici Köylüler Sendikası (Tüm Köy Sen) olarak bu talebin hayata geçmesi için mücadele ediyoruz. TMO ve ilgililerce açıklanan alım fiyatları ürünün taban fiyatı olursa taban fiyat altında alım/satım yapılamaz. Mevcut olduğu üzere ürün TMO, TRAKYA BİRLİK, MARMARA BİRLİK, TARİŞ vb. tarafından kurumun alım fiyatı olarak açıklandığında sektördeki diğer hiçbir alıcıyı bağlamamakta ve bağlamak gibi yasal bir zorunlulukta oluşturmamakta. Çünkü şu an mevcut devlet ve hükümet otoritesi de böylelikle süreçten çıkmış durumda kalıyor. Derdimiz yağlık ayçiçeğini (diğer tarımsal ürünlerde olduğu gibi) 3 TL pahalı, 2 TL ucuza satma gayretiyle sınırlı değildir. Ürün taban fiyatları mevcut hükümet tarafından üreticilerin görüşü alınarak açıklanmalıdır. Açıklanan ürün taban fiyatı altında alım-satım yapılması suç olarak kabul edilmelidir.(Asgari ücret altında işçi çalıştırılamayacağı gibi) Yağlık ayçekirdeğinde de görüldüğü gibi ithalat çözüm değildir. Çözüm üretici köylünün teşvik edilip desteklenmesindedir. Mazottaki ÖTV ve KDV’nin kaldırılması üretim ve nakliyedeki maliyeti önemli ölçüde azaltır. Köylünün tarımsal üretimde kullandığı mazotun neredeyse %40’ı ÖTV ve KDV’den oluşmaktadır.